28 Temmuz 2016 Perşembe

NEFES GIBI ALMIŞIM


Ben seni,
Yüreğime kazımışım,
Nefes gibi almışım,
Büklüm büklüm sarmış,
Senin,
Kaderine yazılmışım.

Ben seninle,
İlmek ilmek örülmüş,
Yumak yumak çözülmüş,
Üşüyüp büzülmüş,
Kurumuş süzülmüşüm.

Ve Seni;
Nadaslı toprak gibi,
Saban ile sürmüşüm.
İki çeşit tohum ekmişim,
Biri sevgi,
Diğeri aşk,
Bir çiçekte,
İki yaprak.
Sonucu o;
Sen ve ben,
Çöz bakalım,
Haydi...
yiğitsen.

Hasan Arpacı,2016,Ortalıca,Tosya


ÇAYA BIR KAŞIK ŞEKER


Haydi, kalk yatağından,
Horoz sesi duyulmaz buradan,
Bismillah de,
Ezan okunmadan,
Ruhlar yorulmadan,
Eşine bir öpücük kondur,
Gece lâmbasını söndür,
Güneş doğmadan.

Sonra duşunu al,
Temiz elbiselerini giyip,
Çocuğunu öp yanaktan,
Çıkarken bekçiye bir selâm,
Kedilere bir kelâm söyle,
Öyle yoluna koyul...

Arabana dikkat et,
Yağ yakmasın,
Doğayı kirletmesin,
Yandan giren motora aldırma,
Kornaya basan züppeye takılma,
Zibidinin birisi es çiziyorsa,
Sakın ona da kızma,
Haram vardır mayasında.
Kırmızı ışıkta durmalısın,
Yeşilde geçen yaya yı boş ver,
Ya dalgındır,
Ya üzgündür,
Ya da âşık,
Ona da yol ver...

Ofisine güler yüzle gir,
Sesinle güller uçuşsun,
Bülbüller nağme yapsın,
Üveyik hayallerine çarpsın,
Her şeyin bereketi artsın.
Lavaboya girersen,
Suyu lüzumsuz kullanma,
Meselâ tek kâğıtla ellerini sil,
Işıkları da söndür,
Yiyebileceğin kadar yemek al,
Sonrasında şükret...

Evine dönerken,
Top oynayan çocuklara,
Şeker almayı unutma,
Evine de ekmek.

Bütün bunlar,
Çaya bir kaşık,
Şeker koymak,
Hayata doymak gibi,
Bereket demek...

İnsanı sevmek,
Geleceği görmek,
Garibin sofrasında yemek,
İşçinin alnında emek,
Vatana hizmet demek,
Sevgi'yi içmek...
Haydi bakalım...

Hasan Arpacı,2016,Üsküdar


ALDIM BÜTÜN RAKILARI


Köyde;
Dağın başında,
Girdim odaya,
Yöneldim dolaba,
Açtım kapağını,
İçinde bir yığın rakı.
Hepsi bir rafa,
Dizilmişler yan yana,
Başları benden tarafa.

Bir gün girdim eve;
Baktım etrafa şöyle,
Kurulmuş bir çilingir sofrası,
İçenlerin safsatası,
İçmeyenlerin palavrası,
Tam bir rezalet havası.

Bir gün oturuyorum evde;
Kapıya geldi gene,
Sokaktan bir hergele,
Çıngıraklı bir sesle,
Taka tak vurdu önce.
Verir misin bana iki şişe,
Hani şu bizimkilere.
Sigarada cabası,
Ormancılar içeceklermiş,
Parası dediğimde,
Para vermeyeceklermiş.

Bir gün gene;
Girdim eve,
Aldım bütün rakıları,
Taşıdım evin önüne.
Elimde büyük bir taş,
Kırdım büyük özenle,
Hem de yavaş yavaş.
Bir koku sardı etrafı,
Sanırsın anason fabrikası,
Buda işin harika tarafı.

Baba geldi uzaktan,
Şöyle bir baktı şafaktan,
Kokusunu aldı damardan,
Kaptı odunu yığından,
Koştu peşime sokaktan.
Ben önde o arkada,
Kaç babam kaç,
Koş babam koş.
Sonuçta yakalandık,
Önce bir hırpalandık,
Dayağın cennetten çıktığını,
İşte bur da anladık.

Bu bana iyi bir ders oldu,
Ama evde rakı son buldu.
Dayağı ben yedim,
Aile sarhoşlardan kurtuldu.

Oysa benim,
Bir beynim bir kalbim vardı,
İkisi de orada kaldı,
Vicdanım aklımla vuruldu.
Ruhumu sorma,
Rüzgârlarla savruldu,
Güneşlerde kavruldu,
Ben hala onları aramaktayım,
Belki de,
Küllerin altında,
İçin için yanmaktayım...

Hasan Arpacı,1972,Ankara


27 Temmuz 2016 Çarşamba

AZIZ VATANA


Eşikten hoplamış,
Beşikten fırlamış,
Ay ışığına tutunmuş.
Gözleri,
Yıldızlar gibi,
Işıl ışıl parlamış.

Sırtında bayrak,
Elinde sancak,
Kendisi,
Yumak yumak.
Gece;
Rüyaları düşlerken,
O hiç,
Bilmiyor ki yorulmak...

Haydi diyorsun;
İnsan seline,
Işık denizine,
Köprünün heybetine,
Aldırmadan...
Bayrak havada,
Hemen sahada,
Ruhu Sema’da,
Niyazı Allah'a 
Bütün duaları,
Aziz vatana...

Öptüm seni çocuk,
Önce bayrağından,
Sonra,
O tertemiz alnından.

Hasan Arpacı,22.07.2016,Üsküdar


23 Temmuz 2016 Cumartesi

KAŞIK ÇALIP MEŞK EYLEME


Cahil ile bir sofrada,
Kaşık çalıp meşk eyleme.
Durup sohbet dergâhında,
Sakın bakıp aşk eyleme.

İlim bilmez irfan bilmez,
Haktan yana yüzü gülmez,
Hakikati asla görmez,
Sakın ona sır söyleme.

Haramda bir helalde bir,
Kalbi paslı aklında kir,
Başı kibir sonu kibir,
Sakın ona gönül verme.

Ulu orta laflar eder,
Bilmiyor ki nere gider,
Kalbin çürür aklın biter,
Sakın ona gafil deme.

Heyy Arpacı kaderine,
Yazan yazmış defterine,
Cahil de bir insan gene,
Sakın ona sakın gülme.

Hasan Arpacı,2016,Ortalıca,Tosya


22 Temmuz 2016 Cuma

YÜREĞINDE BIR AĞRI VARSA


Başında bir ağrı varsa,
Unutma;
Kırsalda bir garip,
Açlık yaşıyordur...

Belinde bir ağrı varsa,
Unutma;
Seni sınır da bekleyen,
Bir yiğit şehit oluyordur...

Ayaklarında bir ağrı varsa,
Unutma;
Devriye gezen tertip,
Istırap çekiyordur...

Beynin de bir ağrı varsa,
Unutma;
Vatansever gezginler,
Ülkeni düşünüyordur...

Yüreğinde bir ağrı varsa,
Unut gitsin;
Çünkü onun yedeği yoktur,
Bir ülke ölüyordur...

Bir vatan batıyordur,
Artık;
Sana da gerek yoktur.

Hasan Arpacı,14.07.2016,Üsküdar



HAYDI BIR TUĞLAN OLSUN


Hişşşt,
Hemşerim!
Haydi kalk...
Güzeldir uyumak,
Ama daha da güzeldir,
Çarklara çomak sokmak,
Veya bir tuğla koymak.

Haydi bir tuğlan olsun....

Hasan Arpacı,15.07.2016,Üsküdar




14 Temmuz 2016 Perşembe

KALBIMIZ DÜĞÜMSÜZ


Benim sevgim,
Senin;
Gönlün sonsuz.
İşte bunun için,
Kalbimiz düğümsüz,
Aşkımız ölümsüz....
Çiçeğim!

Hasan Arpacı,2013,Tosya,Ortalıca 


ISTANBUL AĞLARKEN


Sen suyu çok seviyorsun,
Islak halimden korkuyorsun.

Sen deniz'i çok seviyorsun,
Dalgalarından ürküyorsun.

Sen yağmuru çok seviyorsun,
Islanmaktan kaçıyorsun.

Sen güneşi çok seviyorsun,
Ama gölgeye sığınıyorsun.

Sen İstanbul’u çok seviyorsun,
İstanbul, ağlarken gidiyorsun.

Sen doğayı çok seviyorsun,
Ruhunu ondan esirgiyorsun.

Seni; sevenleri sevmiyorsun,
Çünkü kendini zehirliyorsun

Belki,
Sen; beni çok seviyorsun...
Ondan mı çay gibi demliyorsun

Galiba,
Ben seni çok seviyorum,
Hiç bir yere gitmiyorum,
Tatbikî sensiz,
Nefessiz...

Hasan Arpacı,2005,Üsküdar


INSAN OLAN YERDE YÜRÜR


İnsan olan yerde yürür,
Cenazeler omuzlarda.
Âşık olan hakkı bulur,
Kibir olur domuzlarda.

Sen ilim yap kur'an oku,
Yaşar iken kalmaz korku,
Yaşamazsan; bunun sonu,
Günah yükün omuzlarda.

Mevki makam saltanatın,
Bir ateşlik şatafatın,
Yıkılacak payitahtın,
Solacaksın  sonbaharda.

Arpacı sen dinli dinsiz,
Ayırma hiç dilli dilsiz,
Bazen sesli bazen sessiz,
Çağır görüş gülistanda.

Hasan Arpacı,2015,Ortalıca,Tosya


FERMAN BUYURSAN


Halim şudur desem dinleyen varmı,
Dinleyen dervişler beni anlarmı,
Hayatın sonunda işe yararmı,
Derman vermiyorsan ferman buyursan.

Böylesi bir hali yaşayan bilir,
Kalpler cûşa gelir tahtlar devrilir,
Yalvar; elbet bir gün adalet gelir,
Beni duyuyorsan ferman buyursan.

Bu kadar kederi taşımak bana,
Kaderime yüktür kalpte muamma,
Adalet nerede sonramı daha,
Kuldan sayıyorsan ferman buyursan.

Temmuz sıcağında karlar düşerse,
İnerken eriyip yağmurum derse,
Susayanlar bunu rahmet bilirse,
Rahmet salıyorsan ferman buyursan.

Arpacı dünyanın tutar sara'sı,
Haddini aşanın gelir sırası,
Kaç yılın kaldı ki şunun şurası,
Garibi anlarsan derman buyursan.

Hasan Arpacı,1,07,2016,Üsküdar




11 Temmuz 2016 Pazartesi

SATMIŞIM ANASINI DÜNYANIN


Herkesin derdi başka,
Benim derdim sensin.
Böyle bir serseriye,
Bilmem ki,
Sen ne dersin.

Ne söylenen umurumda,
Nede gözlenen.
Satmışım anasını dünyanın,
Dalmışım içine rüyamın,
Yıkmışım tahtını putların,
Yakmışım Şah’ını vahların,
Kırmışım kalemini ahların,
Tutmuşum ipinden sevdanın,
Sadece bekliyorum artık...
İyi bir haberi,
Dinleyin,
İzleyin,
Bekleyin...

Hasan Arpacı,2016,Üsküdar


AYLARDAN ŞUBAT-4-2015 SIKIYSAN ANLAT


Yıl 2015,
Aylardan Şubat.

Şair olsan ne yazar,
Sıkıysan anlat.


Hasan Arpacı.18.03.2015-Üsküdar.


AYLARDAN ŞUBAT-3-1998 FIŞEK BEYINLI BEYLER


Yıl 1998,
Aylardan Şubat.

Seksenleri aratan yönetim,
Sıkıyönetim gibi denetim.
Silahlar ses kusuyor,
Beyinler kurşun.
Ağızlar  barut kokuyor,
Düşünceler, beyinden korkuyor.

Akıl dalgalara yüklenmiş,
Umutlar derinlerden kükremiş.
Bir nesil...
Yüreğini toplamış.
Hilaller üstünde,
Dualarla titremiş.

Okuldan atılanla,
Devlet eliyle satılan.
Eller üstünde tutulanla,
Zindanlarda unutulan.
Gözünün üstünde kaşı olanla,
Asgari ücretten maaşı olan.
Bütün bilen ve bilmeyen;
Siyaset, ekonomi ve diğer,
Komutlarla söylenirdi her şey,
Bilinmedik neler varmış meğer.
Sayamazsan;
Yürüyüş kararını eğer,
Senin de kararını verirler...
Fişek beyinli beyler.
(Devamı var)


Hasan Arpacı,1999,Kartal



AYLARDAN ŞUBAT-2-1981 ÇAĞLAR ÖTESINDEN


Yıl 1981,
Aylardan Şubat.

Bu dönemi anlatamaz kâinat,
Çağlar ötesinden gelen çığlıklar,
Ne yaptığını bilmeyen yığınlar,
Makinalı Tüfek gibi,
Öldürücü yayınlar.
Atın izi itin izine karışmış,
Atın önünde et, itin önünde ot.
Her şey yolunda,
Adamına göre adalet,
İlime de, bilime de ihtiyaç yok,
Her şey namlunun ucunda.

Gençliğin;
Yarısı mezarda,
Yarısı zindanda,
Yarısı Sürgünde,
Yarasıda okulda.
Onlarda koptular,
Dağın zirvesinden.
Kimisi sel olarak,
Kimisi çığ olarak,
Toprağa ekildiler.
Nehirlere döküldüler,
Birer birer fidan gibi,
Geleceğe dikildiler.

Onların,
Aort damarları,
Çağları yırtınca,
Düşünceleri kömür kazanında,
Beyinlerini lavlara attılar,
Bir nesli sokaklara sattılar.
Çam sakızı gibi,
Alınlarına yapıştı gelecek,
Mahşerde belki hesap kesilecek,
Belki de gençlik yaşarken,
Vicdanları çürüyecek.
(Devamı var)


Hasan Arpacı,1982,Tokat,


6 Temmuz 2016 Çarşamba

TATMADAN GITTIM


Kader ağacında kiraz var imiş,
Baktım dallarına biraz nar imiş,
Uzattım yanağa Binnaz yâr imiş,
Değmeden, kenardan bakmadan gittim.

Dut ağacına bak, tat tat üstüne,
Güneş mi vuruyor çık yat üstüne,
Daha lezzet iste kat kat üstüne,
Gene de morlu yu tatmadan gittim.

Armudu kimseye söyleme dedim,
Serçe kuşlarına bile vermedim,
Ayılar duymadan hemen yiyelim,
Desem de, korkudan almadan gittim.

Hasan Arpacı,2015,Tosya,Ortalıca


YÜREĞI YÜREKLE DAĞLADIN💃


Baktıkça,
Bakasın gelir.
Baktığın yerde,
Yatasın gelir.
Belki de bu sırları...
Bilene diyesin gelir.

‘Kendinden haberin var mı’?

Allah’ım,
Bu güzellikleri,
Neden yarattın.
Canı cana bağladın,
Yüreği yürekle dağladın,
Sonuçta fâniyiz biz,
Virgülden sona kaldık diye,
Sıfıra yuvarladın.
Ah..ah...

Hasan Arpacı,2007,Üsküdar


ZOR NESIL GELIYOR GELIYOR EYVAH


Büyüğü tanımaz küçüğü bilmez,
Bir yetim ağlasa yaşını silmez,
Fakiri görse de bir ekmek vermez,
Pür nesil geliyor geliyor eyvah.

Türbanı başında göbek dışarda,
Kolları kısacık elde sigara,
Ağzı gıybet dolu işi yaygara,
Bir nesil geliyor geliyor eyvah.

Metroda koltuğa oturur hemen,
Yorgun delikanlı sanıyor gören,
Tilki uykusuna dalıyor birden,
Zor nesil geliyor geliyor eyvah.

Ne gazi, ne yaşlı takıyor bunlar,
Marka doğuruyor sanki analar,
Bilimden, ahlaktan uzak danalar,
Hor nesil geliyor geliyor eyvah.

Şehit cenazesi geçiyor yoldan,
Dönüp bakmıyor ki ona gururdan,
Haberi yok belki kutsal vatandan,
Şer nesil geliyor geliyor eyvah.

Dede'ye Nine’ye töreye uzak,
Rüzgâra tutulmuş sinekten korkak,
İlimi, bilimi etmiyor merak,
Sır nesil geliyor geliyor eyvah.

Altında dört çeker yüksek araba,
Gözünde insanlar olmuş maraba,
Elinde purosu dalmış şaraba,
Fır nesil geliyor geliyor eyvah.

Arpacı aldırma bu günler böyle,
Gün gelir sızlanır pişmanız diye,
Bor'da pazar bitti yürü Niğde'ye,
Dur; ömür bitiyor bitiyor eyvah...

Hasan Arpacı,2015,Üsküdar



MASKARA OLURSUN


Yaparsan görürsün,edersen bulursun,
Sel de olsan elbet akarsın, kurursun.
Tilkiyle tavşana kalınca mezralar,
Sende köpeklere maskara olursun.

Hasan Arpacı,2011,Üsküdar