31 Mart 2016 Perşembe

SOĞANIN KABUĞU


Hani anamız,
İnce ince doğrar,
Üstüne iki sarılı Yumurta kırar,
Soğan mıhlaması yapardı.

Soğanın kabuğu heder mi olsun,
Onunla da yumurtalar kaynatır,
Organik boyalı,
Kan kırmızı, yumurtamız olurdu.
Sevinç'ten,
Üç gün cebimizde taşır,
Bütün çocuklar görür,
Törenle kırıp yerdik.

Hele malak tüyünden topumuz;
Ne hoplar, ne kaçar, ne patlar,
Oynadıkça zıplardı.

Her şeyi ağaçtan,
Dört tekerlekli arabam,
Saltanat kayığı mübarek,
Yaylana, yaylana gider,
Havası kamyondan beterdi.

Çemberim;
Ham demir ama
Koşarım doya doya,
Bıkarım yorulunca,
Tıkırtısı bile değerdi Can’a.
Ooh... ne keyifti be.

Daha simsimle met’i saymıyorum,
Bilenin aklı kalır,
Bilmeyenin gözü olur,
Duymayanın hakkı vardır diye.

Birde kara somuna,
İnceden tereyağını sürdün mü,?
Bir baş'ta sarımsak,
Ne elem ne keder,
İşte bu çocukluk var ya,
Her şeye değer...

H.Arpacı,1977,Ortalıca, Tosya


ATEŞINLE YANDIR ARTIK


Yağmur idim sel eyledin,
Gonca idim gül eyledin,
Beni yaktın kül eyledin,
Bu aşkımı söndür artık.

Bilmez idim bu halleri,
Kırmaz idim gönülleri,
Haktan yana o dilleri,
Ateşinle yandır artık.

Geleceğim gideceğim,
Bir gün bende biteceğim,
Toprak olsa gireceğim,
Amelleri döndür artık.

Arpacının istekleri,
Bitmiyor ki dilekleri,
Kime vermiş emekleri,
Adaleti buldur artık.

H.Arpacı,27.01.2004,Üsküdar


26 Mart 2016 Cumartesi

KIRPIKLERI OKLARINLA


Endamına âlem şöyle bakarken,
Kendini yerlerde görenler vardır.

Ayak izlerinden suyu içerken,
Hayali göklerden inenler vardır.

Aşkın şarabıyla dolan kadehten,
Sevgi bahçesine girenler vardır.

Sümbül saçlarının tel tel içinden,
Çıkıp ta dergaha gidenler vardır.

Bakışınla sersem olup devrilen,
Kirpik oklarınla düşenler vardır.

Unutulmuş sırlar günle doğarken,
Senin varlığına koşanlar vardır.

Bekleme menzilde bir şey hasandan,
Kül olmuş bahtını satanlar vardır.

H.Arpacı,2006,Üsküdar


BIR GARIP KUŞUM


Kalabalık sokaklarda,
Bir garip kuşum,
Konacak yer bulmuşum,
Şöyle usulca,
Hasır’ın üstüne kurulmuşum...

Ormanların içindeyim diye,
Bir hayal uydurmuşum,
Hicaz makamında,
Bir nağme tutturmuşum.
Sağımda sevgi,
Solumda aşk,
Yüreğimde çiçek,
Hayalimde böcek,
Aydınlık günler gelecek,
Diye vurulmuşum.

Fakat ben buralarda,
Gelecek arıyorum,
Kirli havalar soluyorum,
Genetiği bozuk,
Fikirler dinliyorum.
Bendende cahil düşüncelerle,
Yavaş yavaş ölüyorum.
Sesimi duyuramıyor,
Derdimi anlatamıyorum.
Ve ben usul usul,
Umutlarımı,
Tarihe gömüyorum...

H.Arpacı,2009,Üsküdar




23 Mart 2016 Çarşamba

GÜLSENDE YETER


Güzelliğin senin olsun sevdiğim,
Bana zekâtını versen de yeter.
Kalbimdeki sızı ay'ı titretir,
Uzaktan şöyle bir gülsen de yeter.

Sanma ki dünyalar güzeli sensin,
Benim sevgim ile daha güzelsin,
Sevgi'yi yakarsan kuru gazelsin,
Ara sıra selam versen de yeter.

Leyla'yı mecnuna bağlayan nedir,
Ferhat'a dağları kazdıran nedir,
Veysel'e sazları çaldıran nedir,
Sevgi'nin gücünü görsen de yeter.

Arpacı dokunma Zülfü yâre sen,
Varmı ki âlemde seni dinleyen,
Ölüp gitsen bile yokluk hisseden,
Bulunmaz dünyada, bilsen de yeter.

H.Arpacı,2015,Üsküdar


19 Mart 2016 Cumartesi

KARA GÖZLER ELA GÖZÜ YAKMIYOR


Dertli günlerine çare arama,
Düşüncen çürüdü özü kalmadı.
Önünde uzunca yıllar var ama,
Âlimin dervişe sözü kalmadı.

Beyin kalbe artık sıcak bakmıyor,
Duygular sevgiyi asla takmıyor,
Kara gözler, ela gözü yakmıyor,
Ateş'ler kül oldu közü kalmadı.

Kuran duvarlara asılan kitap,
Tozların içinde etmiyor hitap,
Okuyup öğrenip bilmeli adap,
Gerçek Müslümanın yüzü kalmadı.

Münafık, Müslüman ayırt edemem,
Dünyamı tarumar ettiler desem,
Allah’ım bunlardan şikâyet etsem,
Aklımın yokuşu, düzü kalmadı.

Arpacı bildiğin gördüğün farklı,
Dinin içinde ne bilimler saklı,
Okuyup anlayıp bulanlar haklı,
kutuplar şaşırdı, buzu kalmadı.

H.Arpacı,2004,Üsküdar




18 Mart 2016 Cuma

HER ŞUBAT AYAZINDA YAKIYORLAR


Senin dillere destan hallerin mi var hasan,
Kendini kuşlar gibi dallardamı görürsün.

Her şubat ayazında yakıyorlar bahtını,
Kardelen gibi kendini karlardamı görürsün.

Bulutların içinde zerre olmuş gidersin,
Kırlarda çiçeğini rüyadamı görürsün.

İnsanlık içinde bir, âlemler için hiçsin,
Gerçekleri ancak bu manadamı görürsün.

Adalet elbet bir gün tecelli edecektir,
O zaman nehirleri deryadamı görürsün.

Cumanın rahmetimi yağacak sanıyorsun,
Onu sen petekte mi, kovandamı görürsün.

Senin de kalbine aşk ateşi düşmüş hasan,
Sonucu mahşerdeki pazardamı görürsün.

H.Arpacı,2016,Üsküdar


YÜREKMI VAR BENDE


Söyleme can,
Benim yanımda,
Anadolu türkülerini.
Onları kaldıracak,
Yürek mi var bende...

Çırpınırdın Karadeniz deyince,
Ruhum bir volkan gibi kükreyince,
Ne gelirse önüne,
Tozlar gibi ezince,
Rüzgâr gibi süpürünce,
Bunlarla savrulacak,
Yürek mi var bende...

Bir Yemen sesi duyarsam,
Ta uzaklardan...
Şimşeklerin yıldızlara,
Caka sattığı geçer aklımdan.
Vampir dişler arasından,
Kanlar aktığı zaman;
Uykumdan ruhuma sızan,
Fitnenin kaynadığı kazan,
Gelir aklıma.
Ve...
Onunla sarhoş olan,
Çakalları unutsan,
Ben unutamam,
Bunu taşıyacak,
Yürek mi var bende.

Bir Çanakkale türküsü duysam,
Oracıkta vururlar,
Hemen mezara koyarlar beni.
Şekip albayı hatırlar üzülür,
Seyit onbaşıyı düşünür sevinirim.
Anafartalar'dan esen kasırgaya,
Direnecek, omuzlayacak,
Yürek mi var bende.

Bir Rumeli türküsü duysam,
Poçitel de dua eder,
Kotor da yüzerim.
Sancakta gezer,
Karadağ'da ağıtlar düzerim.
Sislere tepeden bakar,
Geleceğe bir mum yakar,
Oradan Osmanlı'ya,
Bir selâm çakar'ım.
Bu kadar sevgiyi,
Bu kadar hasreti,
Bunları kaldıracak,
Yürek mi var bende.

Hele birde,
Manda yuva yapmışsa söğüt dalına,
Yavrusunuda sinek kapmışsa,
Bu kadar güçlü bir sineği görünce,
Bu sevince, bu neşeye, bu hayrete,
Bunlara dayanacak
Kalp mi var bende.

Söyleme can, eyleme can...
Anadolu ağıtlarını.
Böyle garip bir kulun,
Karartma yarınlarını.
Bunları taşıyacak,
İman mı var bende.

H.Arpacı,2016,Üsküdar 


16 Mart 2016 Çarşamba

MAVI GÖZLÜ OĞUZ VAR


Yarama;
Tuz basmayın çocuklar.
Zaten attığınız taşlarda, tuz var.

Kadersiz toprağıma;
Kulak asmayın çocuklar.
Zaten çarpışan kafalarda, buz var.

Gözyaşıma;
Sakın şaşırmayın çocuklar.
Onun akışında; umudumuz var.

Vefasıza;
Sakın aldanmayın çocuklar.
Onun soyunda; sorunumuz var.

Bu çileli halka;
Sakın kızmayın çocuklar.
Onun karışımında; onurumuz var.

Münafıklara;
Dikkat edin çocuklar.
Müminlerden onlara; buğuz var.

Bu vatana;
Kurban olun çocuklar.
Temel taşında; mavi gözlü OĞUZ var.

H.Arpacı,2016,Üsküdar






15 Mart 2016 Salı

VERMIŞIM SIRTIMI BAYIRA


Yağmurlu bir günün sabahında,
Almışım güneşi alnıma,
Vermişim sırtımı bayıra,
Yaymışım kömüşleri çayıra,
Sürmüşüm tereyağını,
Kara somuna...
Fizik kitabım yanımda.
Daha ne isterim Allah'tan,
On sekiz yaşımda.

Biraz sonra,
Kargalar uçacak buralardan,
Temizlik harekâtı başlayacak,
Yavaştan...

Arkasından,
Karabahar kuşları,
Gelecek birazdan,
Kalanlar onların olacak.

Serçeler zaten geveze,
Hanenin sahipleri,
Süpürürler her yeri,

Yağmur kurbağalarının,
Gurruk gurruk sesleri,
Birde böcek avcısı olacaklar,
Aptallar serseri...

Hele  otları yiyen,
Aheste kır kaplumbağaları,
Bakınca dünya durdu sanırsın,
O adım atana dek,
Sen uyuyakalırsın...

Yuvasından fırlayan,
Tatar karıncaları,
Bir telaş, pür telaş,
Hepsi gözümün önünde,
Kimisi dünyanın,
Kimisi,
Yavrusunun derdinde...

Bunların içinde,
Çekirge olmak istemezdim.
Gelen giden koparıyor bir yerini,
Herkes boğaz derdinde.

Bense izliyorum dünyayı,
Koyulan nizami,
Nizama verilen intizamı,
Doğadaki hikmeti,
Sürüp giden İlahi adaleti.
Ve...
Büyümek okumak hayaliyle,
Öğrenmek hevesiyle,
Dokunmayın hayallerime,
İlişmeyin keyfime...

H.Arpacı,1974,Ortalıca köyü, Tosya


14 Mart 2016 Pazartesi

ÂLEM VARDIR ALEMLERIN IÇINDE


Fitneye fesada meyil edersen,
Haramı gözetmez kul hakkı yersen,
Hayatın boyunca ibadet etsen,
Boş yere ömrünü harcama derim.

Tekkede Mekke'de dövünüp durma,
Yalanla dolanla hayaller kurma,
Açlıktan ölenler seni sormakta,
Boş yere coşup ta, çağlama derim.

Kardeş kardeşini kırıyor gene,
Açlar açlığından ölüyor gene,
Mümin müminlere sövüyor gene,
Bir dönüp bakıver, ağlama derim.

Âlem vardır, âlemlerin içinde,
Dilek vardır yüreklerin göçünde,
Ebabiller gelir başka biçimde,
Boş yere gönlünü dağlama derim.

Arpacı senin de ufkun kararmış,
Hazan vakti gelmiş bahtın sararmış,
Gün olmuş elçiler seni uyarmış,
İbret ol çağlara, sağlara derim.

H.Arpacı,2015,Üsküdar


12 Mart 2016 Cumartesi

SENI SEVIYORUM DERSEN


Söyleme bana öyle,
Ulu orta...
Seviyorum falan diye,
Ben alışkın değilim böyle,
Sevgi sözcüklerine.

Seni seviyorum dersen,
Ya kalpten gidersem,
Vardığım yerden,
Bir selam edersem,
Ya buraları çok seversem,
Çok özlerde...
Ya sende gel dersem.

Yok, sana kıyamam,
Ama...
Burası çok rahatsa,
Kesin senide beklerim.
Unutma...

H.Arpacı,2016,Şişli


9 Mart 2016 Çarşamba

SÖYLEME EMI


Bu şair kim diye sorarlar beni,
Sakın ola kelam eyleme emi.
Bazen ulu orta duyarlar beni,
Bir garip kuldur de söyleme emi.

Aşka müpteladır biraz ufaktan,
Sevgiye baş tacı yapmış yaradan,
Bir de şeytanları çekse aradan,
Yarası kanar de, söyleme emi.

Fitneden uzaktır zevke bulaşmaz,
Fesattan kaçsa da şaha ulaşmaz,
Hüküm bir, Allah bir, kuraldan şaşmaz,
Haddini bilir de, söyleme emi.

Sokakta dolaşan garip serseri,
Oda yaradanın küçük eseri,
Bir gün gelir zaten dönecek geri,
Yoluna gider de, söyleme emi.

Mevki, makam, para bitti bitecek,
Akıl denen cevher gitti gidecek,
Aşk cana dayandı yetti yetecek,
Makamı hazır de, söyleme emi.

Bir güzel hane var güller içinde,
Garipler yaşıyor makul biçimde,
Ona bırakmışlar köşkü seçimde,
Belki de uçar de, söyleme emi.

Arpacı geldiğin yerlerden belli,
Neslini korumuş Mevla’nın eli,
Kimi zikir tutmuş, kimisi deli,
Bunlara sırdır de, söyleme emi.

H.Arpacı,2005,Üsküdar


SEN OLMASAYDIN


Sen olmasaydın:
Güneş;
Doğarken kızıl,
Senden utanıyor...
Batarken turuncu,
Seni unutamıyor...
Olmayacaktı.

Sen olmasaydın:
Kır çiçeklerini görmeyecek,
Tarladan ekinleri biçmeyecek,
Gecenin karanlığında,
Parlayan yıldızları,
Fark etmeyecektim.

Sen olmasaydın:
Bacağı kırılan kuşu öldürecek,
Sokakta ağlayan yetimi,
Duymayacaktım.
Rızkı için koşan karıncayı,
Çiğneyecek,
Kalbime inancı,
Gönlüme merhameti,
Koymayacaktım.

İyi ki dünyamda sen varsın.
Geleceği güzel ve aydınlıksın.

H.Arpacı,16.01.2016,Üsküdar


8 Mart 2016 Salı

YENIDEN HAYATA


Bu gün,
İstanbul sokaklarında;
Kederden uzak,
Güneş'e yakın,
Tatlı bir meltem esiyor.

Ama sen tatlı bir uykuda,
Uykunun nazında,
Rüyanın hazzında,
Yeni bir dünyaya,
Yelkenleri açacaksın.

Dün akşam fırtınalar koparan,
Kalplerin üstüne kalpler doğrayan,
Her ikisine de oklar saplayan,
Ruhları vantuzlayıp,
Şeytana satan,
Hallerden uzaksın.

Pencerenden şöyle bir bak;
Alaca karanlıkta,
Ses dalgalarından öte,
Bir sabah geliyor,
Bir ömür beliriyor.

Kalk sevdiceğim kalk,
Şu yeni hayatına bak,
Sokaklar sakin ve temiz,
Güneş insanlar kadar sıcak,
Rüzgâr ılık ılık esiyor,
Boğaz kız kulesine,
Cilveler yapıyor.

Rızık kapıları açık,
Herkes oraya koşuyor,
Bak sevdiceğim bak,
Yeniden hayata,
İstanbul'a,
Geleceğe bak...

H.Arpaci,2016,Şişli


SISLERE INAT


Sen gelmesen de;
Baskın bulutlar altında,
Yılgın mevsimler üstünde...
Mazlumun ahını duymayan kâinat,
Beynimi hapseden sislere inat.

Seni...
Eşsiz duygularımla;
Dağlardan esen rüzgâra,
Kayalardan akan sulara,
Kırlarda açan çiçeklere,
Serçe kuşlarına,
Yüksekten uçan turnalara,
Bahar'da yeşeren ağaçlara,
Ve içten dualara,
Bırakıyorum.

H.Arpaci,2008,Üsküdar


5 Mart 2016 Cumartesi

GAZI OLMAK-3


Mehmet’im ekmeği aldı eline,
Dönerken umutsuz üzgün evine,
Takıldı protez vurdu kalbine,
Kurtuldu çileden vah, vah... dediler.

Bir namaz kılındı imam müezzin,
Tabuta koşanı asla görmezsin,
Gazi unutuldu, kime ne dersin,
Fakir zaten garip tüh, tüh... dediler.

Varınca cennete büyük bir tören
Karşılar mehmedi; bunları gören,
Şehitler mangası kıskandı birden,
Şaşırıp kaldılar peh,peh...dediler.

Mehmet’im filinta otuz yaşında,
Hurisi yanında Kevser suyunda,
Karun’la firavun ateş altında,
Mehmedi görünce ah, ah... dediler.

H.Arpacı,1996,Kartal


GAZI OLMAK-2


Yaşlı biri anam hastamı hasta,
Ekmek kuyruğunda bu gün sabahta,
Şöyle bir baktılar tepeden bana,
Protez bacaklı, salak dediler.

Kırk lira gelmiş suyun parası,
Borçlu olmak sanki alın yazısı,
İndirim istedim belki yarısı,
Baktılar şöyle bir, ahmak dediler.

Evlenip bir yuva kurayım dedim,
Komşu kızı vardı hemen istedim,
Gazi olmak onur güzel bilirdim,
Sakata kız yok lan, manyak dediler.

Vardım otobüse bineyim ordan,
Anneye ilacı almışım şurdan,
Adımı atarken koca kapıdan,
Değnekli bu adam, bak bak dediler.

H.Arpacı,1995,Kartal


GAZI OLMAK-1


Vatanı severiz dağda büyüdük,
Yolumuz Allah'a arşa yürüdük,
Her adım attıkça nebi görürdük,
Hedefimiz büyük dur sen dediler.

Sabah ezanında çıkmıştık yola,
Dağ taş inliyordu Allah adıyla,
Bir mayın patlasa kopan bacakla,
Şehit olacaksın, ölsen dediler.

Günleri, ayları sabır tutalı,
Bir kol bir bacakla kaldık kalalı,
Üç yıl tedavi de yattık yatalı,
Sen artık köyüne gitsen dediler.

Yurt için koştum hak için vurdum,
Geleceğim için hayaller kurdum,
Ne anayı nede babayı sordum,
Bu imanı herkes bilsin dediler.

Ülkeme vermişim bir kol bir bacak,
Kim dinler beni kim anlayacak,
Adalet bir gün yerin bulacak,
Gözyaşını annen silsin dediler.

H.Arpacı,1994,Kartal