14 Temmuz 2025 Pazartesi

İHTİYAR YAZMIŞ

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Yarin bahçesine ilk girdiğimde,
Beni defterine hükümdar yazmış.
Nurdan cemalini ilk gördüğümde,
Beni kaderine berhudar yazmış.

Tutuştuk el ele yürüdük bir an,
Gönüller kavuştu çınladı zaman,
Bir aşkın içinde iki kahraman,
Olunca alnıma bahtiyar yazmış.

Her bahar mevsimi koşup coşarken,
Coşkuyu birlikte bulup yaşarken,
Engelleri sevgi içip aşarken,
Bizim halimize ilkbahar yazmış.

Mevsimler geçerken çiçekler soldu,
Çiçek tarlasına böcekler doldu,
Seni seviyorum demekler durdu,
Benim bu halime sonbahar yazmış.

Yıllar geçip gitti sırlar döküldü,
Aşklar kurban oldu beller büküldü,
Sevgi vurgun yedi Hasan sürüldü,
Baktım defterine ihtiyar yazmış.

H. Arpacı, 2025, Üsküdar

AŞK MEKTUBU

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Adın çiçek gibi gözlerin leylak,
Bazen koklayarak tadasım gelir.
Cevizin dalında yeşilden yaprak,
Gibi ellerimle tutasım gelir.

Hanımeli kokan sokaklar gibi,
Seviyorum diyen dudaklar gibi,
Aşk mektubu yazan parmaklar gibi,
Seni kağıtlarda bulasım gelir.

Canlı olan her şey eşini arar,
Yerlere göklere halini sorar,
Bir gün elbet beni yaratan duyar,
Kendimi nimetten sayasım gelir.

Sevdikçe gönüller sevdaya koşar,
Sevdanın içinde sevgiler yaşar,
İki kalp bir olur dağları aşar,
Kendimi yollara vurasım gelir.

Hasan’ın aklını almışlar gibi,
Kalbine destursuz dalmışlar gibi,
Bahçeye ateşi salmışlar gibi,
Dumanlar içinde yanasım gelir.

H. Arpacı, Üsküdar

AĞLAR ÖRDÜM NE OLDU

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Cabaları sürsek artık fırına,
Kılıç çıktı girmez oldu kınına,
Hırsızları koyun öküz damına,
Günah diye kaçtım durdum ne oldu.

Müflis bakkal işsiz güçsüz ne yapsın,
Çevre fakir kimi çarpsın ne kapsın,
Hukuk kantarında günahı tartsın,
Gördüğümü hayra yordum ne oldu.

Sorunları koydum baskül üstüne,
Şiirleri yazdım hayal büstüne,
Manaları kızmış bana küs mü ne,
Aşk yerine meşki sürdüm ne oldu.

Sevgi beni odun sandı sürükler,
Seller aktı kardeş geldi kütükler,
Güzellere sorsan buna nutuk der,
Örümcekle ağlar ördüm ne oldu.

Bekle bekle yağmur yağmaz bulut yok,
Bu çayırdan nimet çıkmaz umut yok,
Hasan gene toplar hazır barut yok,
Kara kışta çiçek gördüm ne oldu.

H. Arpacı, Üsküdar

AĞAÇKAKAN KUŞLARI

http://dusunceuretelim.blogspot.com

 

Aziz dostum!

Sana Çaybaşı yaylasından yazıyorum.

Dörtyol kavşağına geldik,

Tabelalar solmuş,

Bazıları nişan tahtası olmuş.

Karıncalar gene ayak altında,

Ortalık sessiz ve ıssız,

Asırlık çamlar gibi…

 

Taban da çeşmeler kurumuş.

Ortalarda az akıyor.

Şükür yüksekler de,

Pınarlar pırıl pırıl şakıyor…

 

Sana bu çam kokan ormanlardan,

Yapraklar arasından,

Türkü söyleyen rüzgârın,

Ve ağaçkakan kuşlarının,

Bolca selamı var.

Burada her şey,

Çok bahtiyar…

 

Hasan Arpacı, 2025, Çaybaşı, Tosya

 

AĞRI DAĞI BİNMİŞ

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Saçlarına aklar düşer dökülür,
Boyun bile günden güne küçülür,
Tırnakların düşer dişler sökülür,
Yaş kemale erip ömür dolunca.

Akranların gider hayalin biter,
Hayat arkadaşın gözünde tüter,
Yaşamdan bıkınca dersin ki yeter,
Baş kemale erip ömür dolunca.

Çocukluğun gençlik gibi yalandır,
Gerisi de artık sana kalandır,
Kader buymuş açık seçik beyandır,
Düş kemale erip ömür dolunca.

Ağrı dağı binmiş sanki sırtına,
Ilgaz dağlarından gelen fırtına,
Bakan olmaz şimdi dönüp ardına,
Kış kemale erip ömür dolunca.

Madde ile mana frekans tutar,
Enerji altında uykuya yatar,
Ruh çıkınca beden toprağa batar,
Niş kemale erip ömür dolunca.

Senin yanındaki o güzel dilber,
Gelecek tufanı duymaz bihaber,
Zaman hıza aşık gelip müjde ver,
Coş kemale erip ömür dolunca.

Hasan da sen gibi olacak elbet,
Rahmet pınarından dolacak elbet,
Zahirden batına varacak elbet,
Koş kemale erip ömür dolunca.

Arpacı alemler içinde alem,
Var ama çözmeden gittin diyemem,
Bu fani gözümle görsem söylemem,
İş kemale erip ömür dolunca.

Hasan Arpacı, 2025, Ortalıca, Tosya

AKLIN MİRACI

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Allah’ım hayat acı nedir bunun ilacı,
Ahlaklı olmak ama o da bizden davacı.
Tarlada kalmış nimet kıblesi haktan yana,
Duaları aracı, gökler…aklın miracı.

Her taraf yeşil ama bunlar sığır mı Rabbim.
Yaşadığı mekanlar yoksa ahır mı Rabbim.
İnsanca yaşam ister devletsen bunu göster,
Verdiği her bir karar ayrı kahır mı Rabbim.

Çıkın artık saraydan yıkılsın köşkleriniz,
Beyninizi kemirsin o zalim düşleriniz.
Hasan içinde bunun gördüğünü yazıyor,
Birlikte felakete gidiyoruz siz ve biz…

Hasan Arpacı, 1979, Amasya

ALİ SEVDİM ALEVİYİM

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Din maskeli dinsiz yobaz,
Neyi buldun kendine az,
Tencereniz hiç kaynamaz,
Fitne fesat olmayınca..

İşin gücün kaos acı,
Diner mi hiç böyle sancı,
Görür elbet duyar hancı,
Başka çare kalmayınca.

Suçlu yoksa suç bulursun,
Fakir yoksa aç bulursun,
Derviş yoksa hiç bulursun,
Bahçede gül solmayınca.

Kim ne yapsın böyle dini,
İstemiyor kimse kini,
Sular bulmuş menzilini,
Dünya cennet kalmayınca.

Bir gün mazlum şaha kalkar,
Yer yarılır dağlar oynar,
Pirler coşar göller kaynar,
Hukuk hakkı duymayınca.

Ali sevdim Aleviyim,
Türkmenim ben Yesevi’yim,
Belki Sünni Mevlevi’yim,
Hak yolunda korkmayınca.

Selam edin Pir Sultan’a,
İnsan kıyar mı insana,
Yarın hakkın divanına,
İman ile varmayınca.

Hasan insan yakanlara
Yakanlara bakanlara
Cana kibrit çakanlara
Vicdan sual sormayınca

Hasan Arpacı, Temmuz, 1993, Tokat

ARZU HALİM

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Adaleti olmayan devlet;
Çete.
Adalet giydirilmiş çete;
Devlet.
Hukuka uymayan devlet;
Diktatör.
Ahlakı olmayan devlet;
Zalim.

Ancak;
Yüce Allah’a dır benim
Arzu halim.

Hasan Arpacı, 2015, Üsküdar

BAHARI GÖRMEZ

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Ağaçlar da özler;
Kendini dikenin,
Ruhunu sevenin,
Yaprağını okşayanın,
Suyunu verenin,
Yolunu gözler…

Ağaçlarda ağlar;
Dostu,
Muhabbeti keser,
Bu dünyadan gider,
Her şey biterse.
O da,
Sonbaharı bekler.

Çiçek açmaz,
Meyve vermez,
Yani baharı görmez.
Sessizliğe selam söyler…

Hasan Arpacı, 2025, Ortalıca, Tosya

BASTIĞIM ZEMİN

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Ortalık sıcak,
Cehennem gibi.
Vadiler yeşil,
Cennet gibi.
Biz neresindeyiz
Bu iklimin
Yanıyor bastığım zemin.

Hasan Arpacı, 2025, Ortalıca, Tosya

BAŞKA ALEME DALIYOR

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Recep’in,
Çocukluğunu bilirim.
Afili mi afili,
Birazda aileden torpilli…

Evleri konak gibi,
Bahçelerinde dut ağaçları,
Elma fidanları,
Geniş tarlaların sahibi.

Recep okumak için,
Uzak diyarlara gitti.
Oralarda neler etti,
Hangi duygular onu mahvetti,
Bilmiyoruz…

Kimisi Recep’i fişlemiş,
Kimisi ruhuna işlemiş,
Kimisi de hayallerini şişlemiş.
Yoksa neden,
Yarım akıl olsun Recep diyoruz.

Şimdi kendi dünyasında,
Dünyanın rüyasında,
Kimseyi takmıyor Recep.
İnsanlara acıyor mu acep.
Derken,
Her gün transa geçip,
Başka aleme dalıyor.
Kim bilir o alemden,
Bize nasıl bakıyor…

Kainat içinde,
Hepimiz bir yolcuyuz.
Gelip geçerken işte,
Bir anlık uğruyoruz…

H. Arpacı, Ortalıca, Tosya

BEKLİYOR OLACAKSIN

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Bu günlerde,
Moralim oldukça bozuk…
Perişan haldeyim.
İleride,
Durumum düzelirse,
Yeni bir araba alacağım,
Bir de takım elbise giyeceğim.

Sen gene aynı yer de,
Bekliyor olacaksın.
Ama ben;
Sana dönüp baksam da,
Kıymet vermeyeceğim…

Hasan Arpacı

ÇİFÇİNİN DERDİ

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Kimi kırda yanar,
Kimi bayırda.
Kimisi denizde yanar,
Kimisi tarlada.
Birisi alın teri döker,
Diğeri vücut teri.

Tır’ın üzerindeki şoför,
Anlamaz birçok şeyi.
Onun en büyük derdi,
Akşam güneşiyle,
Sabah güneşi…

Çiftçinin derdi,
Bazen güneş bazen yağmur,
Kışın kar yağarsa mutludur.
Ama huzuru,
Gene harman sonun da bulur.

H. Arpacı, 2025, Ortalıca, Tosya

DORUKLARA ULAŞTI

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Sevdim seni deyince yüreği birden titrer,
Bu enerji altında uçardı kelebekler.

Kim aşkın pençesinde ateşlerde yanmamış,
Kor olup kül olmadan Allah’a dayanmamış.

Bana her gün durmadan yalvarıp yakarırdı,
Gelmiyorum deyince kıyamet koparırdı.

Bir gün geldi sevdamız doruklara ulaştı,
İhtiraslar kibirle evlenerek dolaştı.

Aşkın gözü kör imiş aklı var mı kim demiş,
Bu dünya böyle işte kör topalı severmiş.

Bizimki dünyadaki hasletleri toplamış,
Yıldızlardan dünyaya çözümü hesaplamış.

Sen kendini göklerin üstünde görüyorsun,
Havası tükendikçe yavaşça ölüyorsun.

Solup giden duygular daha ne işleyecek,
Bir garip yakalarsa onuda şişleyecek.

Aşk sevda kazanında kaynadıkça yanar mı,
Yoksa kendi içinde ayrıca bahtiyar mı.

Haydi gel sevgimizi bir toprağa ekelim,
Doldurup kadehleri kafaları çekelim.

Genede olmuyorsa çınarın dallarını,
Kırmadan bırakalım görelim sonlarını.

Bu aşkın destanını birlikte yazalım mı,
Olmadı mezarını sensizde kazalım mı.

Deyince Hasan bunu mermerlere gömecek,
Ömür boyu taşlardan ruhunu sömürecek.

Böyle işte bu dünya bahar gelince çiçek,
Açarken sonbaharda sana gülüp geçecek.

Hasan Arpacı, Üsküdar

DUT AĞACINA SÖZ VERDİM

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Erik, elma, armut, ceviz,
“Hepsi kurumuş”
Düşününce söyleriz.
Bu söz;
Ne kadar veciz…

Bence,
Susuzluktan değil,
Bahçıvan toprağa düşmüş,
Ortalık sevgisiz…

Zaten,
Dut ağacına söz verdim,
O kurumadan,
Biz de,
Bu alemden gideceğiz.

Hasan Arpacı, 2025, Ortalıca, Tosya

GİDENLER GELMEYECEK

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Önce ana gitti,
Sonra baba.
Ertesi yıl samanlıkta,
Kırılmış yaba.
Asayiş berkemal,
Kral olmuş kaplumbağa.

Sıradan olaylar;
Asmalar kurudu,
Cevizler yoruldu,
Ayva, erik kavruldu.

Artık yavaş yavaş,
Sular akıyor,
Menziline doğru.
Her şey aslına dönecek,
Yaşayan bilmeyecek,
Gidenler gelmeyecek…

Hasan Arpacı, 2025, Ortalıca, Tosya

İKİ BARDAK ÇAY

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Doldur bakalım yeğenim,
Şu semaverden,
İki bardak çay…
Kana kana içelim.
Zevk alalım ikimiz…
Gelecek bayram belki de,
Bu dünyada,
Olmayacak birimiz!

Hasan Arpacı, Ortalıca, Tosya

KUANTUM İKLİMİNDE

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Kainatı enerji denkleminde yaratan,
Maddeyi; atom, nötron, protonla donatan.
Ruh verip gönderdiğin maddenin sahipleri,
Seni arıyor fakat yok mu bunu anlatan

İlim ehli olanlar bilimden rol çalıyor,
Kuantum manyetikle ışığa yol açıyor.
Gazel çeken cahiller ne bilsin böylesini,
İlmi ledün peşinde gerçeklerden kaçıyor.

Hasan şimdi söylese hızla zaman farkını,
Kuantum ikliminde harman etse aklını.
Gene de yürek gerek böylesine be dostum,
Ashabı kehfle birlik düşünelim yarını.

H. Arpacı, Üsküdar

KURBAĞALAR VIRAKLAMIYOR

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Bu yıl;
Kuraklık vurmuş her yeri,
Yosun bağlamış dereleri,
Çayların üzerinde baraj,
Susuz bırakmış sevenleri.

Doğup büyüdüğüm,
Çocukluğumu ördüğüm,
Hayallerimi gömdüğüm,
Bir aşk bile yaşamadığım,
Bu topraklarda…

Artık kurbağalar vıraklamıyor.
Sinekler;
Karabulut gibi uçmuyor.
Serçe kuşları üzgün.
Dere de yüzen çocukların,
Yüzü gülmüyor…

Benim ne işim var diye,
Sorasım geliyor.
Pınarın akmadığı,
Yeşilin ağladığı,
Zevkin hayal olduğu,
Sevginin solduğu,
Bu topraklarda…

Hasan Arpacı, 2025, Ortalıca, Tosya

KURUR İŞTE

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Kendi ikliminde kalsın büyüsün,
Su da zehir olur yanlış yaparsan.
Çam da çocuk gibi kendi yürüsün,
Kurur işte böyle ilaç katarsan.

Her iyilik bazen yerini bulmaz,
Yağmur yağmaz ama seller durulmaz,
Kimisi çok iyi kimisi çok az,
Kurur işte böyle yanlış bakarsan.

Hasan’ın hayreti aklına düştü,
Hayat akışına baktı görüştü,
Zambaklar bu hali gördü gülüştü,
Kurur işte böyle atıp tutarsan.

H. Arpacı, 27.06.2025, Ortalıca

MAVİ DENİZLERDE

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Bu dünyaya boşa geldik gideriz,
Neler oldu neler bitti bilmeden.
Gönül yorgun koşa geldik gideriz,
Madde nedir ilim nedir çözmeden.

Cehaleti vurduk omuz üstüne,
Tapar olduk onun bunun büstüne,
Kalpler köle olmuş gitmiş sürgüne,
Mavi denizlerde bir gün yüzmeden.

Yolun üstü kara duman bürümüş,
Mevsim geçmiş tohum torba çürümüş,
Vadilerden hazan geçmiş yürümüş,
Bir mazluma selam bile vermeden.

Garip geldik garip gitsek demeyin,
Bilim tezgahında adam yemeyin,
Doğru olun dürüst olun söyleyin,
Can alıcı bize bir gün gelmeden.

Hasan’ın dertleri buram buramdır,
Dertlerin içinde ülke yaramdır,
Bu sevgi dışında olan haramdır,
Şu yüce milleti kardeş görmeden.

Hasan Arpacı, 2025, Üsküdar

MEVSİM VURGUN YEMİŞ

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Rengin vişne gibi tadınsa kiraz,
Kırmızı yanaktan versene biraz.
Mevsim vurgun yemiş kimse anlamaz,
Diyerek atılan zar mı sanırsın.

Karadut kırmızı olacak elbet,
Mevsimi gelince solacak elbet,
Bunu cümle alem duyacak elbet,
Saçlarına düşen kar mı sanırsın.

Sabahın seherde yelini sorsan
Nisan yağmurunun selini sorsan,
Tırtılın yaprakta elini sorsan,
Cevabın almayı zor mu sanırsın.

Yapma gel bu kadar naz etme artık,
Gönül penceremin perdesi yırtık,
Bir nehir içinde kalmışım dal çık,
Gerçeği bilmeyen var mı sanırsın.

Hasan’ın kaderi katran kazanı,
Her kaderin çıkar bir gün ozanı,
Hayat iklimine destan yazanı,
Kimse bilmez ama sır mı sanırsın.

Hasan Arpacı, 2023, Üsküdar

MEVSİMLER TÜKENDİ

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Siyasal İslam’ın hapını yutan,
Vatandaş doğruya şaşı bakıyor.
Elif bayı bize tersten okutan,
Cahiller yeniden aşı yapıyor.

Herkes günahına bir fetva bulmuş,
Kitaptan sünnetten hadis uydurmuş,
Sırat köprüsüne köşkünü kurmuş,
Temelini sorsan karşı çıkıyor.

İlim yok irfan yok bilime uzak,
Fitneyle fesatla kurmuşlar tuzak,
Zalimler zulmüyle koşuyor ancak,
Onlar cehenneme başı çekiyor.

Alemler içine bir garip geldik
Bazen yağmur olduk bazen de seldik
Karayel içinde arşa yükseldik
Lakin gene mazlum kışı yaşıyor.

Hasan bu alemde canlar içinde,
Ruhu çığlık atar hanlar içinde,
Ömrü gelip geçti zanlar içinde,
Mevsimler tükendi beşi çekiyor.

Hasan Arpacı, 2025, Ortalıca, Tosya

TAKMADIN GÖNÜL

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Deli gönül şu dağlara yaslanır,
Ömür geçer hayat biter uslanır,
Demir bile günü gelir paslanır,
Kanma dedim beni takmadın gönül.

Şu dağlara boran gelir kış gelir,
Derelerden seller gelir taş gelir,
Seven kalbe her şey biraz hoş gelir,
Yanma dedim beni takmadın gönül.

Şu yüce dağları duman bürümüş,
Zirveleri donmuş efkar yürümüş,
Bulutlar ağlamış derya çürümüş,
Sanma dedim beni takmadın gönül.

Bir gün kralların tahtı yıkılır,
Saltanatlar saman gibi yakılır,
Adalet peşine hukuk takılır,
Sanma dedim beni takmadın gönül.

Bu dağlar ne haller görmüş geçirmiş,
Her gelene bir tas şarap içirmiş,
Hasan’ın derdini yakmış pişirmiş,
Amma… dedim beni takmadın gönül.

Hasan Arpacı, 2025, Boyabat

TAMİRCİ ÇIRAĞI

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Kahvehaneler adam,
Kafeler kız, oğlan dolu.
Herkesin cebinde diploma,
Kalplerinde çiçek.
Ellerinde içecek.

Sordum;
Akşama kadar bu zaman,
Nasıl geçecek?
Veya nasıl zevkli mi,
Baba parası yemek.
Ama korktum!

Diploma çöplüğü oldu memleket,
Mesleklere çöktü felaket,
Okullar bir bir kapandı.
Camiler çoğaldı ama,
Kalmadı ki hakka ibadet.

Mühendislik mesleği de karın doyurmuyor,
Şair olmakta hava.
Gençliğim olsaydı eğer,
Tamirci çırağı olmak için,
Çıkardım fenafillaha.

Bu arada,
Ülkeyi bu duruma getirenlere,
Bir çift sözüm var.
Her sabah gizlice,
Söylüyorum yüce Allah’a…

Hasan Arpacı, 2024, Üsküdar

VİCDANIN KAPISINDA

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Hangi gönül dünyada aşk olmadan yaşamış,
Bir mumunun etrafında meşk edip dolaşmamış.

Tanrı insan oğluna bir onulmaz kalp vermiş,
Kalpleri harman edip gönül gözüne sermiş.

İnsanın kaderi bu kaçarken yakalanır,
Vicdanın kapısında girdabına dolanır.

Örümcek ağı gibi çırpındıkça batarsın,
Bir ela gözlü dilber pençesinde yatarsın.

Dünya sana vız gelir yaşananlar haz verir,
Geçmişin tarih olur geleceğe gönderir.

Kim derse ki ben aşkın ikliminden geçmedim,
İnanmayın be dostlar böylesini görmedim.

Söz gider yazı kalır insan ölür can kalır,
Bir tarih yok olunca koskoca meydan kalır.

Hasan da ölüp gider ışıklar sönüp gider,
Kalırsa eserleri belki okunup gider.

Hasan Arpacı, Üsküdar

YAZMIŞLAR GÜLÜM

http://dusunceuretelim.blogspot.com


Ne çiçek ne böcek ne ırmak kalmış,
Zamanı yemişler salmışlar gülüm.
Bana da hikmeti bir sormak kalmış,
Mızrabı kırmışlar çalmışlar gülüm.

Bir şair Kalplere koşmalar yazmış,
Diğeri toprağı derinden kazmış,
Bazen fırtınalı bazen ayazmış,
Mavi denizlere dalmışlar gülüm.

Ben istemez miyim sarı saçlara,
Destanlar yazayım kara kaşlara,
Alem kurban derim o bakışlara,
Lakin ne var ne yok tozmuşlar gülüm.

Kelimeler aynı cümleler aynı,
Kafiyeler aynı redifler aynı,
Kadınlar değişken keyifler aynı,
Kuralı nizamı bozmuşlar gülüm.

Gelenek görenek ahlak girince,
Töreler sevdaya çizgi çekince,
Fikirler korkuyor biraz derince,
Sanmışlar sevenler bezmişler gülüm.

Karakoç kalemi alınca ele,
Mahsuni sazıyla gelince dile,
Neşet baba dertli vurdukça tele,
Dinledikçe hayran kalmışlar gülüm.

Hasan da Veysel’den bulduğu kadar,
Görünce sevdaya şiirler yazar,
Kelimeler küskün kuralı bozar,
Beni bir kenara yazmışlar gülüm.

Sakın ha gücenme ben şair değil,
Benzetmeler zayıf mısralar sefil,
Aşkla sevda gelip olunca kefil,
Derbeder bir şair sanmışlar gülüm.

Hasan Arpacı, 2024,Üsküdar