29 Ekim 2015 Perşembe

TEZEK YAKAN KÖYLERE, KIŞ GELIYOR KIŞ

Kış geliyor kış,
Gökdelenli beldelere...
Okullar açılıyor,
Okullar...
Kartpostallık desenlerle.

Ailede hareket,
Çarşılarda bereket,
Her yer de coşku,
Gönüller..
Coşkuda buluştu.
Avrupa'dan kabanı,
Markalı ayakkabı,
Sorulmaz ki hesabı.
Melisa her gün Sefa’da,
Kuş sütünden sofrada,
Okunmaz mı bu okulda,
Melisa okudu sonuçta,
Şimdi avukat okulunda.

Heyy...
Özünü sevdiğim memleket,
Ne kadar güzel...
                         -Bu sosyal adalet...

Kış geliyor, kış,
Tezek yakan köylere...
Okullar açılıyor,
Okullar...
Fukaranın gönlünde.

Bütçelerde rezalet,
Pazarlarda sefalet,
Çocuğa ayakkabı almak,
Büyük bir marifet.
Kalemi yaz veresiye,
Kabanı güz veresiye,
Ayakkabı ertesi seneye,
Harman zamanı,
Pancar zamanı,
Saman parası,
Öderiz Tanrı verirse,
Sınıf birincisi,
Selim'in şansı yaver giderse.

Yaz geçti güz geçti,
Kuraklık kasıp kavurdu,
Ürünü dolu,
Kalanı;
Soğuk vurdu.

Gene Kış geliyor kış,
Okullar tekrar açılıyor,
Okullar...
Fakat:
Selim'in borcu duruyordu,
Gene kalem, defter lazım oldu,
Ödeyecek para yoktu,
Ne güzel;
Tezekle ısınıyordu,
Çaresizlik aldı onu,
Selim bıraktı okulu,
Komşuya çoban durdu.

Bak ne güzel yüce devletim,
Sorun çözüldü.
Sınıf birincisi Selim,
Komşuya çoban oldu
Çoban kaldı...

Heyy gözünü sevdiğim memleket
Ne kadar merhametli,
                                    -Bu sosyal adalet.

H.Arpacı,1990,Ortalıca,Tosya


Hiç yorum yok: